Tüm olaylar tatlısıyla acısıyla bizlere bir öğretmen konumundadırlar. Her biri gelişme yönümüze doğru bizi sevk edecek dersler içerirler.
Reddettiğin, yadırgadığın, şikayetçi olduğun her şeyi tekrarlamaya programlamışsın demektir. Çünkü şikayet ret ediş bir kutuptur ve sen kutuplardan dengeye gelmek için, varlığın iki uç noktasını kendinde barıştırıp, bütünleştirmek için buradasın.
Varlığın, seni olgunlaştırma enstrümanı acıdır. Acı, senin zihninin daha bilge bir yerinden çıkıp gelmiş sana özel mesajlardır. Ya ona kulak verirsin, ya da aynı acıyı tekrar gelmeye programlamış olursun. Böylece sadece sana geliş tarzı değişmiş başka bir zamanda başka bir kişi vesilesi ile gelen yeni bir olaya gebe kalmış olursun.
Sonuç olarak bugünkü farkındalıklı ve duyarlı tutumun yarını dönüştürecektir. Dönüşümün başkaca bir yolu yoktur. Bu yol acıdan geçiş ve kendini takip sistemidir.
Tüm çalışmalardan evvel travma yaşamış bir zihnin çarpılmış algılarından arınması gerekir. Çarpılmış algının en temel sebebi travma yaşamaktır. Her Türk, ortalama 3 büyük travma deneyimler.
Benlik, (ego) varlığının dünyaya vermiş olduğu tepkidir. Birçok kişisel hikayeden oluşur. Birçoğu realiteden uzak zararlı cümlelerdir. Bunlardan arınmak gerekir.
Öncelikle bu arınma yolculuğuna hazır ve istekli olmak gerekir. Sonrasında diğer çalışmalar etkili ve faydalı olabilecektir. Yani tıpkı evin temelinin kalitesinin önemi gibi, zihinsel merkezinin kalitesi de önemlidir. Temelsiz yapıya kat çıkılmayacağı gibi, sorunlu zihne farkındalık vb. çalışmalarda fayda etmez.
Aslında en büyük sorun bunlar da değildir. İnsan kendi içinde birçok katmandan oluşur. Benmerkezli yaşam sadece benlik üzerine düşünme ve yaşama şekli olduğundan insan başka alternatif yaşam bilemez. Tek kata hapis olmuştur. İşte insanın çok daha büyük bir yapının parçası olduğu kendisine hatırlatılmalıdır. Diğer katlarının da farkına varacak çalışmalar içine girmeli ve benmerkezli düşünceden ayrışmalıdır.
Benmerkezli düşünmekten öteye bir deneyimi olmamış zihin, sahibine sadece korku güdümlü bir dünya sergilemiştir. Yaşamın, büyük ölçüde kaygılarının seni yönlendirmesi sonucu şekillenir.
Ayrıca benmerkezli yaşam, kendinin küçük kısmıyla yaşamak manasına da gelir. Bu sebeple içsel yetersizlik oluşur. Tüm insanlık aynı soruna maruz kalmıştır. Bilinçdışımız, oluşan yetersizliğin çözümünü, tatmin olacağı dışsal kaynaklara, nesne ve kişilere ulaşmakta arar. Her yeni bir tatmin elde etmek, uyuşturucu ile aynı etkiyi yapacak daha fazla uyuşturucuya gereksinim hissettirecektir. Her tatmin daha büyük olan bir tatmin arayışına gebe olacaktır. Bu böylece sürüp giden kısır bir döngüye yol açar.
Bilinçaltı, otomatik pilot sistemi ile çalışır. Yaşamını mekanikçe kendini tekrarlayan alışkanlıklara hapis eder. Öyle ki insan otomatik pilotta giderken kendini unutur. Çünkü şuursuzdur. Kendini hatırlaması ve böylece kontrolü eline alması gerekir. Bu kendiliğinden olamaz çünkü otomatik pilot daimi bir hipnotik durum yaratmaktadır. Şükür ki otomatik pilot hipnozundan bizi çıkarmak için uyarı mekanizması vardır. Bu mekanizma ise “acı” mekanizmasıdır.
Otomatik pilotun başındaki amigdala ve yardımcı operatörü İse limbik sistemdir. Hayvani beyin, hayvanların beyinsel kısımlarıdır. Hayvanlar şuursuzdur yani otomatik pilota mahkumdurlar. Bu sebeple sadece yaşamın devamına hizmet ederler. Günlük yaşantıları da bu sebeple sadece yaşamın gereğini yapmak yani yemek ve seksten ibarettir. İnsan korteks ve preprontal lobuyla hayvanlardan ayrılmıştır.
Benmerkezli düşünme ve yaşam, düşünce gücünün de sadece tek bir kat için kullanılmasına sebep olur. Yani tüm enerjimiz tek bir kat için, tek bir bilinç seviyesinde yaşanılanacak bir yaşantı ile tamamlanacaktır. Aslında bu hayvani insan halidir. Çünkü hayvan gibi şuursuzcadır. Hayvan gibi sadece hayatta kalma, kaygı odaklı yaşamla, duygusal ve hormonlarıyla savrularak yaşayacaktır.
Varlığın tekamülü içinde insan, şuurun kendisine nüfus edebildiği ilk ve şu an da tek varlık parçasıdır. Öyleyse şuuru kendinize çekecek kendini hatırlama, otomatik pilottan çıkma, hormonlar ve kaygı ile güdülmeyi durduruş, benmerkezden ayrışabilme yetenekleri geliştirmek gerekir. Böylelikle insan, hakiki insan olabilecektir. Kendisinden kendisini doğuracaktır. Yüksek bilinçlilik, farkındalık ve aydınlanmanın yolu budur.